27 Haziran 2008 Cuma

Bugün

Böyle olmamalıydı. Hiç değilse bugün böyle olmamalıydı. Bu sabah uyuyakalınmamalı, güneş bu kadar terletmemeliydi. Dün akşam içilen rakılar bugün intikam almamalılardı. Günlerden Cuma, aylardan Haziran olmamalıydı. Haziran’ın 27’si bugün olmamalıydı. Ama olmuştu. Bugün de sıradan bir gündü ve geçip gidiyordu. İş sıkıcıydı, herkes birşeyler istiyordu. Bugün tüm saçmalar sapanlara takılıp uzaklara fırlatılmalıydı. Sapanlar bugün tüm saçmaları alacak kadar geniş olmalıydı. Saçmalar da tüm sapanların uzağa atabileceği kadar hafif olmalıydı. Elmalarla armutların toplanabildikleri bir gün olmalıydı bugün. Ama değildi. Tipik bir dünya günüydü. Yani hiçbirşey olması gerektiği gibi değildi ve herşey olduğu gibiydi. Dünya günleri bundan 2500 yıl önce toplanmışlar ve dünya günleri standartlarını belirlemişlerdi. Standart dışı bir gün kalite kontrol birimlerince tespit edilip derhal imha edilecekti. Çünkü dünyayı döndüren bir düzen vardı ve düzenin bozulmasına tahammül edilemezdi. Kimse hazırlıksız yakalanmamalı, sürprizler yasaklanmalıydı.

Zaman izafi olarak tasarlanmıştı ki, günleri sıkıcı bulanlar sıkıcılığı uzun yaşayarak cezalarını çeksinler. Kimse kafasına göre hareket etmemeli, herşey kurallara nizamlara uygun olmalıydı. Kafalarına göre hareket edenlere kafalarına tam ters bir gün veriliyordu ki, cezalar caydırıcı olsun.

İş diye, ders diye, mesai diye, istikrar diye sevimsiz kavramlar üretilmişti. Biri de çıkmış bağırıyor: “Zincirlerinizden başka kaybedecek neyiniz var ?” Meşhur Türk atasözünden haberi yok tabii bu adamın. Beterin beterinin olduğunu bilmiyor. Şükür mekanizmasının çalışma prensipleri hakkında özel ders almamış. O zaman çekim yasası, sır, quantum fiziği filan daha çıkmamış.

Neyse işte bugün böyle olmamalıydı. Çünkü bugün benim doğum günüm :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder