24 Eylül 2009 Perşembe

Turist Olmak

Ben hayatım boyunca turist olmayı hiç sevmedim. Gidip Kapalı Çarşı’da aval aval, hayran hayran bakan turistleri de hiç anlamadım. Bangkok’a gidip ulan bunlar yenir mi diyenlere de gıcığım. Sen kokoreç yiyorsun, salak Avrupalı karışacak diye çıngar çıkarıyorsun, elalemin yediğine ne karışıyorsun manyak. Turistlik böyle birşey işte, aval aval şaşıran bir salaklık hali, akıl yitmesi. Ottan süt üreten ineğe şaşırmaz da, ceylanı avlayıp yiyen aslana şaşırır işte bizim salak turist. Araba yedek parçasından fasulye sırığına kadar herşeyi satan markete şaşırmaz da, kapalı çarşı da lokum satan esnafa şaşırır Avrupa’nın turisti.

Yaşadığım yere yabancı olma hissiyatı beni fena hırpalıyor. Umumi tuvaleti kullanma raconundan, garsona bahşiş verme rutinine kadar hiçbirşeyi bilmiyorsun gavurun memleketinde. Yok bunu yesem ishal olur muyum, yok bunu içsem zehirlenir miyim? Hep bir tedirginlik, hep bir huzursuzluk durumu. Hele çok da hakim olmadığın bir dili konuşmak zorunda kalmak büsbütün can sıkıcı. Sürekli bir kafa yorma durumu.

Bu hırpalanmayı salt korkuyla veya kendine güvensizlikle açıklayamazsınız. Bunlar vardır elbet bir miktar ama bir yerin yerlisi olmak, hangi mantarın zehirli hangisinin zehirsiz olduğunu bilmek, hangi hayvanın saldırgan hangisinin evcil olduğunu bilmek başka birşey. Kendini üstünde durduğun toprağın sahibi hissetmek, misafir muamelesi görmemek, misafir imtiyazlarından yararlanmayıp, ev sahibi rahatlığında yaşamak, huzur verici. Sürekli gittiğin yerleri öğrenmeye çalışmak, yabancı bir şehrin sokaklarında kaybolmamaya çalışmak ise sıkıcı, rehberin falan varsa da onun zevklerine mahkum olmak, ya da gezdirene duyulan saçma sapan bir minnettarlık. Herşeyi sormaya çalışmak, her şeyden dersler çıkarmak yorucu.

Turist olmak yeni şeyler öğrenmek yeni yerler görmek, yeni insanlarla tanışmak. Peh! 10 günde neyi tanıyorsun neyi görüyorsun, kiminle tanışıyorsun? Sana sunulan dışında neyin oluyor elinde! Bir de Avrupa’ya 10 gün gidip gelenler vardır, derler ki, abi adamlar sistemi kurmuş, medeniyet bu işte, sokaklar pırıl pırıl, sağlık sistemleri falan nefis nefis. Ne kadar anlayabilrsin ki oradaki adamı, bana mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin?

Ben bugün hiç tanımadığım bir kıtaya, daha önce hiç çıkmadığım yurtdışına gidiyorum. En az 3 hafta da orada kalacağım. Allah biliyor ya hiç canım istemiyor. Bir sürü tantana, bir de en olduğu tam da belli olmayan bir iş yapacağız. Hadi hayırlısı.