19 Kasım 2009 Perşembe

Elveda İstanbul

Yıllarca yurtdışına bir kere bile çıkmadığım halde, ve hatta senin tarihini düşündüğümüz zaman çok kısa bir zaman dilimi olan beş yıldır içinde yaşadığım halde, seni dünyanın en güzel şehri ilan etmekten hiç çekinmedim. Zaman zaman “Dünya tek bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu” diyen Napolyon’u, zaman zaman “sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer” diyen, “Ankara’nın en çok İstanbul’a dönüşlerini seviyorum” diyen Yahya Kemal’i kendime destek aldım. Yetmedi, ben Türkçe dışında bir dilin konuşulduğu herhangi bir coğrafyada uzun süre yaşayamam dedim. Yurtdışına turist olarak bile gitmeyi manasız buldum. Ama korkarım evren beni yanlış anladı İstanbul. Bana senden ayrılmayı reva gördü. Belki de nasip etti, bilemiyorum şimdi.

Sonuçta İstanbul işler yolunda giderse iki sene sonra daha sağlam bir biçimde kavuşacağız seninle. Ben daha güçlü bir şekilde geleceğim sana İstanbul. Buna da o kadar eminim ki, sana bunun bir göstergesi olarak senin küçücük bir parçana 150,000 TL para ödedim. Ben bendeki sana ait parçaya çok iyi bakacağım, sen de sendeki bana ait parçaya çok iyi bak olur mu İstanbul?

Bu iki sene içerisinde tahminlerimde yanılmazsam, 8-10 kere daha da görüşürüz. İstanbul; yine de senede bir gün Piyer Loti’de buluşan aşıkların anlatıldığı filme göre iyi durumdayız ha, şükretmeyi bil! Sabretmeyi bil!

Ben Arap çöllerinde seni hiç unutmayacağım, sen de beni unutma olur mu İstanbul?

En çok senin vapurlarını özleyeceğim İstanbul, griden maviye dönen gökyüzünü ve denizini özleyeceğim. Sen de her sabah sana baktığım uykulu gözlerimi unutmazsın değil mi İstanbul?

Seni çok seviyorum İstanbul, bana şans dile olur mu?

Elveda İstanbul.

7 yorum:

  1. Eh blogu oksuz koyma ama :) Collerde de bilgisayar var artik!
    Bol sans.

    YanıtlaSil
  2. :) Valla çöllerde bilgisayar olduğu doğru. Her yer laptop, desktop, notebook ve dahi netbook. Fakat yazmak bilgisayar işi değil, keyif işi, zaman işi, sıkıntı işi. Doğrusu bilmiyorum yazar mıyım yazmaz mıyım. Yazmak isterim, ama ortalık isteyip de yapamadıklarımdan geçilmiyor. Kısaca göreceğiz :)

    YanıtlaSil
  3. cabuk gecer 2 yil. merak etme..

    simdiden iyi yolculuklar. umarim cabuk alisirsin arap collerine :)

    YanıtlaSil
  4. çabuk geçer di mi gerçekten, kandırmıyorsun beni.

    YanıtlaSil
  5. yok yok kandirmiyorum. bir de araplarla calistigim icin ben uzun suredir, sunu soyleyebilirim. pek guvenilir degiller. aciip iclerine kapaniklar onemli konularda ama onun disinda, seker gibi adamlar cidden.

    YanıtlaSil
  6. O halde elveda dememeli bu kürkçü dükkanına, içinde dönüş taşıyan bir gidiş bu.

    Hem zaten aklın burada kalmasın; "Batı cephesinde yeni bir şey yok."

    YanıtlaSil
  7. Yok zaten yeni bir şey beklemiyorum da, şu anki hali benim için güzeldi batı cephesinin. Neyse artık kısmet :)

    YanıtlaSil